"Aşktan daha yüce bir duygu." demiş Levent Yüksel, Sertap Erener ile biten evliliğinin ardından aralarındaki ilişkiyi tanımlamak için.
Geçenlerde yine Sertap Erener'in hayat hikayesini konu alan konserinin videolarını izliyordum. O sırada öğrendim, ikisinin de ciddi hastalıklar atlattığını. Bu hastalıkları evlilikleri sırasında atlattıkları için, ilişkilerinin kadın-erkek çekişmelerinden uzaklaştığını, dostluk boyutuna ulaştığını ve bu sebeple de boşandıklarını söylüyorlar. Daha sonra Levent Yüksel ile yapılan bir röportajda ise Levent Yüksel artık Sertap Erener ile aralarında aşktan daha yüce bir duygunun olduğunu söylüyor. Hikayeleri ve cümle beni etkiledi, üzerinde düşünmeye başladım. Aşktan daha yüce bir duygu var mı? İlişkiyi ayakta tutan şey çekişmeler mi? Öyle bir aşk yaşadıktan sonra dost kalmayı nasıl başarmışlar?
Bu sabah konserden şarkıları dinlerken (yüz bininci kez!) sorduğum sorulara burada yanıt bulmaya karar verdim. (İzlemek isterseniz tıklayın: https://www.youtube.com/watch?v=oQxUKi0OnxA )
Aşktan daha yüce bir duygunun olup olmadığını kestirebilmek, sanırım aşkı nasıl tanımladığımıza göre değişir. Eğer aşk, o aradığında çarpan bir kalp, ellerini tutarken titreyen bir vücut veya onun yanında yemek yiyememe haliyse bundan daha yüce duyguların olduğu kesin. İlişkinin başlangıcında yaşanan bu evreler bittiğinde, elde ne kaldığıdır önemli olan. Hormonlarımız o heyecanı salgılamadan da ilişkimize heyecan katabiliyorsak, hormonların görevini kendimiz üstleniyorsak aşk o zaman vardır. Karşımızdaki insanı kaybetmemek için kendimizden vazgeçiyorsak, emek vermeye değer görüyorsak, öncelik benliğimiz değil de oysa eğer aştan bahsedebiliriz ancak. Aşkın gözü kör edip insana her şeyi yaptırma hali de budur aslında.Tabi tensel çekimi de kimse yadsıyamaz.
Aşk için dağlar delinmişse, her şeyi göze alıp sevdiği adama "kaçanlar" olmuşsa, aşkından verem olup yataklara düşenlerin hikayelerini duyduysak aşktan daha yüce bir duygunun olması pek de mümkün gözükmüyor. Ama bana kalırsa bundan daha yüce olan tek bir şey var ki o da aşık olduğun adamın aynı zamanda en iyi dostun olması. Seni en iyi tanıyan; derdini, kederini, mutluluğunu gözlerinden anlayan; sen söylemeden yanına koşan kişi aşık olduğun adamsa, bundan daha yüce bir duygu gerçekten de yok.
Her zaman inandığım ve söylediğim bir şey vardır: Aşk, hayatı yönetir. Bir düşünün bakalım, sizin de hayatınızı şekillendiren faktör aşk mı, değil mi? Bugün geldiğiniz nokta, aslında yaşadığınız aşkın eseri mi, değil mi? Eğer yanıtınız evetse, ki ben aksini hiç duymadım, zaten tartışmanın noktası da konmuş oluyor.
Unutmadan, aşık olduğunuz insanla dost kalabilmeniz bence imkansız. Kalabileceğini iddia edenler ise ya yaşadıkları duyguyu yanlış kodlayanlar ya da karşısındaki insanı kaybetmemek için rol yapacak kadar aşık olmuş olanlardır...
"Çünkü hiçbir kelebek
Tek başına yaşamaz sevdasını
Tek başına yaşamaz sevdasını
Severken hiçbir böcek
Hiçbir kuş yalnız değildir
Ölümdür yaşanan tek başına
Aşk iki kişiliktir..."
ATAOL BEHRAMOĞLU